7 Eylül 2013 Cumartesi


Prof. Dr. İbrahim Adnan SARAÇOĞLU      


ÇOK ÖNEMLİ KÜRLER  !
PROF. İBRAHİM ADNAN SARAÇOĞLU RESMİ WEB SİTESİNDENDİR

Aslen Safranbolu’lu olan İbrahim Adnan SARAÇOĞLU 1949 doğumludur.Kimya eğitimini tamamladıktan sonra ,1982 yılında doktora çalışmasını Avusturya Graz Teknik Üniveristesin’de tamamladı. 1983-1986 yıllarında Graz Teknik Üniversitesi Biyoteknoloji-Mikrobiyoloji kürsüsünde asistan olarak çalıştı. Karl Franzes Üniversitesi Denel Fizik kürsüsünde 1987-1994 yılları arasında öğretim üyesi olarak görev yapan Saraçoğlu’nun uluslar arası yayınlanmış makale ve patentleri vardır. 

Türkiye’de LAB’lı deterjanlara geçişin öncülüğünü yaptı. Viyana Teknik Üniversitesi’nde de profesör olarak çalışan Saraçoğlu; bitkilerin insan sağlığı üzerindeki çalışma ve araştırmalarını aralıksız sürdürdü. Saraçoğlu; Brokolinin prostatit ve iyi huylu prostat büyümesine ve Lavantanın Hepatit-B ve Hepatit-C’ye karşı etkilerini ilk defa tüm dünyaya tanıtan bilim adamıdır.Halen İstanbul Aydın Üniveristesi ve Marmara Üniversitesinde bitki kimyası, ileri bitki kimyası ve gıda biyokimyası dersleri vermektedir.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yeşil-Sarı Lahana



Kür: Yeşil-sarımsı Lahana 

Lahananın en dış üç veya dört yaprağı, mümkün olduğu kadar parçalanmadan (doğramadan) kaynamakta olan yarım litre klorsuz suya atılır ve kısık ateşte ağzı kapalı olarak onbeş dakika haşlanır. Ilıyınca süzülür. Yemeklerden önce aç karnına birbuçuk su bardağı içilir. Bir kerede birbuçuk su bardağının tamamı içilmekte zorlanılırsa, üçe bölerek her ana öğünden önce aç karnına içilebilir. Damak tadı için veya içimi kolay olsun düşüncesiyle haşlama suyuna hiçbir şey ilave edilmez.
 
 
Bu kürün uygulaması
2x7U+3A
7 gün uygulama + 3 gün ara + 7 gün uygulama
 = Toplam 14 günlük kür
 
şeklindedir. Bu formülün anlamı şudur: İki defa yedi gün uygulanır ve her yedi gün tamamlandığında üç gün ara verilir. Toplam uygulama süresi ondört gündür. Uygulama sürelerine üç günlük aralar dahil değildir. Her defasında günlük hazırlanması gerekir. Bu kürü şikâyetlerinize bağlı olarak üç ayda bir defa uygulayabilirsiniz.

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.





Kür: Bel ve Boyun Fıtığına karşı
Kaynamakta olan yarım çay bardağı klorsuz suya Equisetum arvense bitkisinden bir buçuk yemek kaşığı ilave ediniz ve kısık ateşte ağzı kapalı olarak üç dakika demleyiniz. Sıcakken süzünüz ve bitkiyi ayırınız. Ilık haldeki suyu ağrıyan bölgenin her tarafına parmak uçlarınızla hafif hafif masaj yaparak sürünüz. Kuruduktan sonra ıslatarak bu işlemi 10–15 kez tekrar ediniz. Bir gün bitkiyi uygulayıp, diğer gün Ardıç Yağını fıtık olan bölgeye dört parmak genişliğinde sürünüz. 


Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta, kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir rahatsızlığı teşhis amacı yoktur. 



Beyaz Dut kurusu

 beyaz dut kurusu
Kür: Ellerdeki egzamaya karşı
Yarım litre kaynamakta olan klorsuz suyun içerisine bir avuç dolusu beyaz dut kurusu atınız ve altı dakika kısık ateşte ağzı kapalı olarak kaynatmaya devam ediniz. Altıncı dakikadan sonra ocaktan indiriniz, elinizi yakmayacak derecede sıcaklığa gelince egzamalı ellerinizi kabın içerisine koyunuz ve en az on dakika etki ettiriniz. Bir saat ellerinizi yıkamayınız. Bir saat sonra ellerinizi suyla durulayınız. Haftada üç kez, toplamda iki hafta bu uygulamayı tekrar ediniz. Her defasında taze olarak hazırlanması gerekir. Ellerinizi daldırdığınız kabın soğumamasına özen gösteriniz. Ellerinizi yakmayacak derecede (ılıktan sıcak) sıcak olmasına dikkat ediniz.
 
Eğer egzamanız ayaklarınızda veya el bileklerinizdeyse, hazırladığınız suyu kaşık veya kepçe yardımıyla egzamalı bölgenin üzerine on dakika boyunca dökünüz. Suyu egzamalı bölgelerin üzerine dökerken, yakmayacak derecede ılıktan daha sıcak olmasına dikkat ediniz. Kabın ılımamasına dikkat ediniz. Gerekirse tekrar ısıtınız.
 
Not: İlk on gün tamamlandığında iyileşme gözlenmediği takdirde ( fark edilmediği takdirde) kür sonlandırılır.

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.




Cilt Maskesi

    
 
Kür : Kırmızı elma – kayısı yüz maskesi
Bu maske için kullanacağınız malzemeler: bir adet sert, ekşi olmayan, orta boy kırmızı elma ve dört adet sert kayısıdır.

Bir adet orta boy kırmızı elmanın kabuğu ince olarak soyulur. Maske için kullanılacak olan kırmızı elmanın ince soyulmuş kabuklarıdır. Dört adet sert kayısı (yumuşak olmayan) her biri yaklaşık 1,5 cm kalınlığında soyulur (kabuklarıyla beraber). Kayısının çekirdeğinin etrafında bulunan yumuşak plazenta kısmı kullanılmamalıdır. İnce olarak soyulmuş kırmızı elma kabuğuyla kalın etli (1,5 cm) soyulmuş dört adet kayısı beraberce küçük bir kapta ve çok az su ilave ederek kısık ateşte ağzı kapalı olarak beş dakika kaynatılarak lapa haline getirilir.

Lapa haline getirilirken çatal yardımıyla da iyice ezilir. Lapanın çok cıvık olmamasına özen gösterilir. Beş dakikalık lapa yapma süresinde az az su ilave ederek çok cıvık olmayan kıvamı korunur, çatal veya kaşık yardımıyla iyice ezerek homojen hale getirilir. Beş dakika tamamlanınca ılıması beklenir. Ilıyınca iki parmak yardımıyla alna, burna ve yüze çok hafif bir şekilde fazla bastırmadan yedirerek sürülür. En az yirmi en fazla otuz dakika bekletilir. Daha sonra yüz sadece suyla yıkanır ve havluyla kurulanır. Bu işlem haftada bir kez uygulanır. Ayda üç defadan fazla uygulanmaz. Her defasında taze hazırlanmalıdır. 
 
Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.



Kür: İshale karşıSabah kahvaltısından bir saat sonra yedi-sekiz adet karanfil çiğnemeden bir-iki yudum oda sıcaklığındaki suyla yutulur. Aynı günün akşam yemeğinden iki saat önce yedi-sekiz adet karanfil, bir-iki yudum oda sıcaklığındaki suyla çiğnemeden yutulur. Ilık veya sıcak suya ilave edilerek içilmemelidir. Bu küre en fazla yedi gün devam edilir. Kullanılacak karanfilleri yutmadan önce ortadan ikiye bölüp suyla yutmak daha etkilidir. Ancak, havanda ezerek daha etkili olur düşüncesine kapılmayınız. Havanda ezildikten sonra alınması yanlıştır. Aksine etkisi azalır. 

Dikkat
Kür amaçlı kullanılacak karanfillerin bir yıldan daha fazla raf ömrünü geçmemesi gerektiğini unutmayınız. Kuru karanfili iki parmağınızın arasında ezmeye çalışınız, eğer kolayca kırılıp ufalanıyorsa, kullanmayınız. Raf ömrünü doldurmuş demektir. Piyasada karanfil yağı da satılmaktadır. İçten (ağız yoluyla) kesinlikle kullanmayınız.

Dikkat 
Karanfil kürünü on günden fazla uygulamayınız. En erken tekrar bir ay sonra yedi günü geçmemek şartıyla kürü uygulanabilir. Karanfil, yeri doldurulamaz doğal bir antibiyotik kaynağıdır. Hem de geniş sprektrumlu. Yirmisekiz adet antibakteriyel özelliğe sahip etkin maddeler içermektedir. Aşağıdaki tabloda karanfilin içerdiği bazı antibakteriyel özellikli etkin maddeleri görebilmektesiniz.

Not: Hekiminizin önerdiği ilaçlar varsa, mutlaka kullanınız. Bu bitkiye karşı alerjiniz olup olmadığını öğreniniz. Bu kitaptaki tüm bitkisel kürler ancak ve ancak yetişkinler içindir. Burada okuduğunuz bilgilerin, yardımcı ve destekleyici olduğunu gözardı etmeyiniz. Hekiminize danışmadan buradaki bilgilerle kendi kendinize kesinlikle teşhis koymayınız ve uygulamayınız. Unutmayınız ki hastalık yoktur, hasta vardır. Her hastalığın seyri insandan insana değişir. Teşhisi koyacak olan ancak, bir hekimdir. 




Taze Beyaz Üzüm (Vitis vinifera L.)


1) Yoğun bir çalışma temposu içerisinde ve stres altındaysanız, öğleden sonraları tüketeceğiniz yarım salkım üzümün (yaklaşık 250-300 gram) en geç yarım saat sonra sizi nasıl rahatlattığını, stresinizin nasıl kaybolduğunu, yorgunluğunuzun adeta buharlaşır gibi üzerinizden nasıl kalktığını ve dinlendiğinizi hayretle hissedeceksiniz. Tüm bunlara ilave olarak kendinizi daha dinç ve daha enerjik hissetmeye başlayacaksınız. Daha etkili olur düşüncesiyle, yukarıda belirttiğim ölçünün üzerine çıkmayınız. Ancak şeker hastalarının bu konuda hekimlerine danışmadan uygulamaya geçmemeleri gerekir.

2) Eğer kronik yorgunluktan şikâyet ediyorsanız haftada bir kaç defa tüketeceğiniz bir bardak taze beyaz üzüm suyu bu yorgunluğunuzun ortadan kalkmasında büyük bir destek olacaktır.

3) Taze beyaz üzüm ve taze siyah üzümü tüketirken ölçülü olmaları gereken iki grup vardır. Bunlardan birincisi ilk dört ayını tamamlamamış hamile bayanlardır. İkinci gruptaysa hekimleri tarafından “karaciğer yağlanması” teşhisi konulmuş kişiler yer almaktadır. Hamile bayanların ve karaciğer yağlanması teşhisi konulmuş olan hastaların taze üzüm türlerinin tüketiminde ölçülü olmaları gerekir. Buradan hamile bayanların ve karaciğer yağlanması olanların kesinlikle taze üzüm yememeleri gerektiği sonucunu çıkartmayınız. Ancak, bu gruptaki kişilerin taze üzüm tüketimlerinde en az şeker hastaları kadar ölçülü olmaları gerekir.

4) Taze beyaz üzüm bilinen tüm meyveler ve sebzeler içerisinde en güçlü antioksidan özellikli olanıdır. Taze beyaz üzümü mevsiminde ve günde bir salkımdan (200-250 gram) fazla olmamak kaydıyla tüketirseniz, o zaman onun antioksidan gücünden maksimum oranda faydalanabilirsiniz.

5) Taze beyaz üzüm kürünün kalpteki ritim bozukluğuna karşı önleyici ve tedavi edici gücü bulunmaz bir özelliktir. Kalbinde arithmi, extrasistol şikâyeti olanların günde 200-250 gram tüketecekleri taze beyaz üzüm bir mucizedir diyebilirim. Kısaca, kalbinde ritim bozukluğu şikâyeti olanların uygulayacakları taze beyaz üzüm kürü onlar için bulunmaz bir nimettir. Taze beyaz üzümün kurutulmuşu (kuru üzüm) bu amaçla kullanılmaz. Yeri gelmişken tekrar belirtmekte fayda görüyorum, daha çabuk düzelerim veya daha çabuk etki etsin diyerek size önerilmiş olan ölçünün üzerine çıkmayınız.

6) Eğer vücudunuzun herhangi bir yerinde zor kapanan veya henüz kapanmamış bir yaranız varsa üzüm, üzüm çekirdeği ve ceviz tüketiminden yara kapanana kadar kesinlikle uzak durunuz. Üzüm ve ceviz tüketimi yaraların kapanmasını geciktirir, hatta yarayı azdırma gücü vardır.

7) Kanda uzun süreli iltihap bulunması önemli ve ağır sonuçları olabilecek sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Örneğin, kalp romatizmasına neden olabilir. Taze beyaz üzümün, özellikle kalp kapakçıklarına enfeksiyonun yerleşmesini engelleme gücü vardır. Ayrıca, bademcik enfeksiyonuna bağlı faranjitin (tonsillo-farenjit) vücudumuzdaki organlara (özellikle kalp) vereceği zararı önlemedeki gücü de bulunmaz bir nimettir. Bu tür riskli hastalar için taze beyaz üzüm suyu mükemmel bir önleyici ve koruyucudur. Özellikle düzenli olarak belirli bir müddet kırmızı turp veya taze beyaz üzüm tüketmenin kandaki enfeksiyonun organlara zarar vermesini ve yerleşmesini önleyici gücü bir mucizedir diyebilirim.

Kür: Kalpteki aritmi, extrasistole karşıÖğleden evvel ve öğleden sonra birer avuç taze beyaz üzüm (15-20 üzüm tanesi) en az bir ay, en çok üç ay boyunca tüketilir. İlk birinci haftadan itibaren sonuç alınabilmektedir.


Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.


Kür: Karaciğer Yağlanması 
Saplarıyla beraber onbeş-onaltı tane taze maydanozu elinizle biraz parçalayıp mutfak robotunuza veya blendırınıza atınız. Üzerine yarım limon suyu (iki yemek kaşığı) ve yarım bardak su ilave ediniz. Mutfak robotunuzu çalıştırınız, iyice karıştırdıktan sonra sabah kahvaltısından on dakika önce aç karnına tamamını içiniz.. Onbeş gün ara vermeden her sabah bu kürü uygulayınız ve onbeş günlük uygulamadan sonra bir hafta ara veriniz. Bir hafta aradan sonra tekrar onbeş gün aynı şekilde uygulayınız ve kürü sonlandırınız. Beş-altı ay sonra durumunuza göre bu kürü aynı şekilde tekrar edebilirsiniz.

Dikkat: Kullanılacak maydanozların küçük maydanoz olmasına özen gösteriniz. Pazarlarda satılan iri ve büyük yapraklı maydanozlar kür için uygun değildir.

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.


Yulaf Samanı

  Yulaf

Yulaf yeşilken toplanmalı ve gölgede kurutulmalıdır. KOAH (Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı), bronşit ve vitiligo (ala hastalığı) şikayetlerine karşı önermekteyim. doğal bitki Destek Grubunun hazırlama ve kullanma şekilleri için "Bitkisel Sağlık Rehberi" adlı kitabımda geniş bilgi verilmiştir. Güneş altında sararmış veya kurutulmuş yulaf samanı amaca uygun değildir. Bitkisel tedavi amaçlı kullanılacak yulaf samanının en uygun ve doğru toplama zamanı, yeşilken ve tohumları sertleşmemiş (sütlü) olmalıdır. Mutlaka gölgede kurutulmalıdır. 

Kür: KOAH karşı
Bir su bardağı (150- 200 ml) klorsuz su önce kaynatılır. Kaynamaya başladıktan sonra bir tatlı kaşığı yulaf samanı ilave edilir ve kısık ateşte ağzı kapalı olarak yedi dakika kaynatılır. Yedinci dakika dolar dolmaz bekletmeden (sıcakken) süzülür. Ilıyınca yudum yudum içilir. Bir ay boyunca gün aşırı (gün atlayarak) sabah, öğle veya akşam yemeklerinden iki saat sonra yudum yudum içilir. Her defasında taze olarak hazırlanması gerekir. Bir ayda toplam onbeş kez içilmiş olacaktır. Bir aydan sonra onbeş gün ara verilir ve aynı şekilde bir kez daha tekrar edilir. Şikâyetlerin seyrine göre kür aynı şekilde dönem dönem tekrarlanabilir.


Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. 


Kür: Kolesterol düşürücüler
1.) Enginar yaprakları bir defalık kullanım içindir. Ortalama olarak altı-yedi gram kullanılması bir defalık tüketim için normal ölçüdür. 5-6 enginar yaprağıdır.

5-6 adet enginar yaprağını bir su bardağı dolusu kadar kaynamakta olan klorsuz suyun içine atılır ve kısık ateşte ağzı kapalı olarak beş dakika haşlanır. Soğuduktan sonra süzülüp suyu içilir. Aç veya tok karnına içilebilir. Bu kür bir ay müddetle haftada 3 veya 4 gün uygulanır ve daha sonra duruma göre zaman zaman haftada bir-iki defa tekrar edilir. Her defasında taze hazırlanmalıdır.

2.) Salatalarınızda tüketeceğiniz orta boy redenlenmiş kırmızı turp kolesterol ve trigliseridin düşürülmesinde büyük oranda yardımcıdır.

3.) Haftada 3-4 kez tüketilecek yeşil mercimek çorbası da kolesterolün düşürülmesinde etkilidir.


Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta, kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.


  • Panik atak, Angsiyete ve depresyona karşıMaydanoz-Ispanak-Tere Kürü (IMTK) uygulanmaya başladıktan sonra yavaş yavaş çevreyle daha kolay iletişime girebilme, düşüncelerdeki sakinlik ve rahatlık kendisini göstermeye başlar. Bununla beraber isteksizlik, sersemlik ve angsiyete de giderek azalır. IMTK antidepresan, benzodiazepin ve benzeri ilaçların yan etkilerini içermeyen bir kürdür. Kan spektrumunu da olumsuz etkilemez. En önemli avantajlarından ilk ikisi bağımlılık yapmaması ve kür sonlandığında “geri tepme” gibi bir yan tesirinin olmamasıdır. Genelde, bazı antidepresan grubu ilaçlar “geri tepme” olasılığına karşı ani olarak terk edilmezler, hekim önerisine göre dozaj düşürülerek terk edilirler. Böylesi bir durum IMTK’nın terk edilmesinde söz konusu değildir. Hekiminizin verdiği ilaçlar ile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

    Kür: Depresyon ve korkuya (angsiyete) karşı
    Bu kürü uygulamadan önce, ıspanak bölümünü ve ıspanak bölümünün sonundaki tere otuyla ilgili bölümleri de okuyunuz. Kullanacağınız tere ve maydanozun sararmamış olmasına dikkat ediniz. Sararmış olanları kullanmayınız. Kullanılacak olan bitkiler maydanoz, ıspanak ve tere otudur. Sabah, maydanoz- ıspanak, akşam ise, ıspanak-tere otu karışımı kullanılır. Kısaca:

    Sabah (maydanoz + ıspanak) karışımı uygulanır.
    Akşam (tereotu + ıspanak) karışımı uygulanır.

    Saplarıyla birlikte, beş-altı yaprak ıspanak ve on-oniki tane maydanoz kaynamakta olan iki su bardağı suya atılır ve ağzı kapalı olarak kısık ateşte üç dakika yavaş yavaş haşlanır. Soğumaya bırakılır. Soğuduktan sonra bir su bardağı içilir. Her sabah taze olarak hazırlanır. Aynı günün akşamında ıspanakla tere karışımı hazırlanır. Kaynamakta olan iki su bardağı suyun içerisine beş-altı adet saplarıyla birlikte ıspanak ve dokuz-on tane tere (saplarıyla beraber) atılır ve ağzı kapalı olarak kısık ateşte üç dakika haşlanır. Ilıdıktan sonra bir su bardağı içilir. Sabah ve akşam için ayrı ayrı hazırlanan bu karışımlar bir ay boyunca her gün uygulanır. 

    Dikkat: Taze tereyi bulmak her zaman mümkün olmamaktadır. Onun yerine 1 tatlı kaşığı tere tohumu kullanabilirler

    Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur. 

    Kür: Saç dökülmesine karşı
    Bir tatlı kaşığı lavantayı 750 ml kaynamakta olan klorsuz suya ilave ediniz. Yaklaşık beş dakika yüksek sıcaklıkta (kaynama noktasına yakın) ağzı kapalı olarak demleyiniz. Demleme tamamlandıktan sonra ılımasını bekleyiniz ve ılıkken süzünüz. Eğer saçlarınız temizse demlediğiniz lavanta suyuyla saçlarınızı yıkayınız ve yarım saat etki ettiriniz. Yarım saat etki ettirdikten sonra sadece suyla durulayınız. Eğer saçlarınız kirliyse ve çok yağlanmışsa önce sabun (tabii yeşil sabun) veya şampuanla yıkayınız. Sonra demlenmiş lavanta suyuyla yıkayarak, yarım saat etki ettiriniz. Daha sonra sadece suyla durulayınız. Saç dökülmesi durana kadar haftada bir-iki defa uygulayınız. Her defasında taze hazırlanmalıdır. Saç dökülmesi durduktan sonra önleyici amaçlı olarak zaman zaman uygulayabilirsiniz. 


      

    Sol taraftaki resim taze lavanta çiçeğidir. Sol taraftaki ise kurutulmuş lavanta çiçeğidir. Kurutulmuş lavanta çiçeği de amaca uygundur.

    Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta, kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir rahatsızlığı teşhis amacı yoktur. 



    Sinirlerim çok zayıf diyenler, sinir zafiyeti çekenler

    Kür: Sinir zayıflığı veya zaafiyeti şikayetlerinde
    Bir bardak süte bir yumurta ve bir olgun muz eklenir. Mikserde iyice karıştırılır. Bir ay boyunca bir gün arayla tüketilir. Her defasında taze hazırlanmalıdır. Toplamda onbeş gün tüketilmiş olacaktır. Gerekirse dönem dönem tekrar edilebilir.



    Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.


    Keçiboynuzu ve Sperm Hareketliliği 
    Erkeklerdeki sperm sayısının 40 milyon/ml veya yukarısı normal değerdir. Bu sayı azaldıkça kadının hamile kalabilme olasılığı da azalır. Mühim olan sadece sperm sayısı değildir. Sperm sayısı normal düzeyde (40 milyon/ml ve yukarısı) olsa bile, eğer hareketli sperm sayısı az ise bu takdirde kadının hamile kalma riski de azalır. Spermlerin hareketliliği de önemlidir. Toplam sperm sayısı 7-8 milyon/ml civarında olup da baba olan birçok insan tanıyorum. Bu nasıl oluyor?




    Uygulanan keçiboynuzu kürü, hem düşük seviyede olan 7-8 milyon/ml içerisindeki hareketli sperm sayısını yükseltiyor hem de hareketli spermleri daha hareketli duruma getiriyor. Bir taraftan az sayıdaki hareketli sperm sayısını yükseltmekte diğer taraftan da mevcut hareketli spermlere daha fazla hareketlilik kazandırmaktadır. Normal sperm sayısı oldukça düşük olmasına rağmen, spermlerin belli bir yüzdesinin hareket hızı yükseldiğinden yumurtaya ulaşma oranı yükselmektedir. Bu sayede sperm sayısı normal sayının altında olmasına rağmen hamilelik oluşabilmektedir.

    Kür: Hareketli sperm sayısını ve kalitesini artırıcı ve erkeklerdeki iktidarsızlığa karşı 
    Kaynamakta olan yaklaşık yarım litre klorsuz suya altı-yedi adet keçiboynuzunu küçük küçük kırarak atınız. Ağzı kapalı olarak kısık ateşte üç dakika kaynatınız. Kaynama süresi tamamlandıktan sonra ocağın altını kapatınız ve yirmi dakika dinlendiriniz. Dinlenme süresi tamamlandıktan sonra kaşıkla keçiboynuzu parçalarını çıkartınız. Soğuduktan sonra yarısını sabah aç karnına, diğer yarısını da akşam yatağa giderken içiniz. Her gün taze hazırlanmalıdır. Bu uygulamaya bir hafta boyunca her gün devam ediniz. Birinci haftadan sonra üç ay boyunca her gün akşam yatağa giderken bir su bardağı içiniz. Daha sonraki aylarda zaman zaman uygulayınız. 

     
    Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta, kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.

HAVUÇ

1) Yemeklerinizde veya salatalarınızda tercihli olarak kullanacağınız havuç sadece bir beslenme şeklidir. Eğer onun tedavi edici veya önleyici gücünden faydalanmak istiyorsanız, mutlaka kürünü uygulamanız gerekir.
2) Havuç suyunun önemli bir özelliği de yemek borusu ve mide yanmasına karşı olan gücüdür. Mide yanması çekenler için bir bardak havuç suyu bulunmaz bir nimettir. Eğer mevsiminden dolayı veya herhangi bir nedenle havuç bulunamıyorsa, sadece ve sadece iki yudum olarak içilecek soğuk sütün, yemek borusu ve mide yanmasına karşı nasıl etkili olduğu içtikten üç-dört dakika sonra hissedilebilir. 
3) Havuç kürünü uygularken dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta vardır. Satın aldığınız havuçlar taze ve olgunlaşmış olmalıdır. Kolay bükülebilen veya tazeliğini kaybetmiş olan havuçları satın almayınız. Kolayca eğilebilmesi, havucun tazeliğini yitirmiş olduğu anlamına gelir. Tam olgunlaşmadan (genç) toplanmış olan küçük havuçlarda şeker oranı yüksektir (yaklaşık %6). Havuç olgunlaştıkça içerdiği şeker oranı da azalır. Havucun rengi ne kadar güçlüyse içerdiği beta karoten maddesi de o kadar fazladır.
4) Taze sıkılmış havuç suyu kürünün tüketim zamanı da oldukça önemlidir. Özellikle unutkanlığa ve Alzheimer hastalığına karşı kullanılırken akşam yemeklerinden en az iki sonra içilmesi gerekmektedir. Akşam yemeğinden iki saat sonra uygulanacak TSHS kürünün özel durumları vardır. Eğer o akşam bir gerilim filmi seyrediyorsanız, işiniz gereği geç saatlere kadar çalışmak durumundaysanız veya henüz uykunuz gelmemişse havuç suyunu akşam yemeğinden iki saat sonra içeceğim diye kendinizi programlamayınız. TSHS kürünün uygulanmasında en önemli nokta uykunuzun gelmiş olmasıdır. En kolay ve en doğru uygulama yatağa giderken içmektir. Çünkü yatağa gitmeye karar verdiğinizde uykunuz gelmiş ve beyindeki bazı hormonların da seviyeleri değişmeye başlamış demektir. 
5) Ciltlerinde akne şikâyeti olanlar için de TSHS kürü mükemmel bir yardımcıdır.
6) Hekiminizin derideki mantara karşı verdiği ilacı kullanırken beraberinde TSHS kürünü uygulamak mükemmel bir takviye oluşturacaktır. Bu noktada hatırlatmakta fayda görüyorum. Mantar ilacı kullanıyorsanız, taze üzümden ve ceviz tüketiminden kesin olarak uzak durunuz.
7) Migren ağrıları, kronik baş ağrıları ve sık sık baş ağrısı şikâyeti çekenler için taze sıkılmış havuç suyu kürü (TSHSK) bulunmaz bir nimettir. Baş ağrılarından şikâyeti olanların başlangıçta hem sabah kahvaltısından sonra hem de akşam yemeğinden iki saat sonra birer bardak içmeleri en doğrusudur. Baş ağrısına karşı olan başlangıç kürü yirmi gün uygulanır ve daha sonra sadece akşam yemeklerinden iki saat sonra bir bardak olmak üzere iki ay boyunca devam edilir. Daha sonra zaman zaman içilerek (haftada üç-dört) devam edilir. Birkaç hafta sonra, baş ağrılarından şikâyet edenler bu şikâyetlerinin giderek nasıl azaldığını hayretle gözleyebileceklerdir.
8) Bir hafta boyunca günde bir bardak taze sıkılmış havuç suyu içen erkekler cinsel performanslarındaki artışı da hayretle gözlemleyebilirler. 

Küçük şeker havuçlarının taze sıkılmış suyunun bu amaçla (migrene ve Alzheimer’e karşı) kullanılmaması gerekmektedir. Çünkü küçük havuçlar (yaklaşık parmak uzunluğunda olanlar) yüksek oranda şeker içerirler. Bu nedenle tüketilmemeleri gerekir. Gerek migren ve gerekse de Alzheimer’e karşı kullanılacak olan havuçların mümkün olduğu kadar en irileri, gevrek ve taze olanları seçilmelidir. Çünkü genelde iri havuçlarda şeker oranı düşüktür. Eğer migren hastasıysanız şeker oranı düşük olan havuç türünü seçtiğinizden mutlaka emin olunuz. Şeker oranının düşük olduğundan emin değilseniz, migren şikâyetine karşı havuç kürünü uygulamayınız. Alzheimer hastaları için böyle bir durum söz konusu değildir. Ancak, Alzheimer hastalarının da mutlaka iri, taze ve gevrek olan havuçları kullanmaları gereklidir. Çünkü Alzheimer’e karşı etkili olan etkin maddeler hem miktar hem de çeşit olarak iri havuçlarda çok daha fazladır. Kalp krizi geçirme riski altında olanlara taze sıkılmış havuç suyu kürünü ihmal etmemelerini tavsiye ederim.

Dikkat: Şeker hastaları bu kürü uygulamazlar.

Kür: Unutkanlığa ve Alzheimer’e karşı
Üç ay boyunca her gün akşam yemeğinden iki saat sonra taze sıkılmış bir bardak (150-200 ml) havuç suyu içilecektir. Üç ay tamamlandıktan sonra haftada en fazla iki-üç defa yine akşam yemeklerinden iki saat sonra bir bardak havuç suyu içmeyi alışkanlık haline getirmek gerekir. Bundan sonra altı ayda bir, bir ay boyunca uygulanabilir. Havuç suyunu içtikten sonra üzerine başka bir şey tüketmemeye özen gösterilmelidir. Her akşam taze olarak hazırlanması ve fazla bekletilmeden tüketilmesi gerekir. Kesinlikle birkaç günlük hazırlayarak buzdolabında saklanmamalıdır.

Bu uygulama aynı zamanda akciğer ve deri kanserlerine ve kalp krizine karşı da bir önleyicidir. Bu kür ile havucun yukarıda bahsedilen diğer bütün özelliklerinden istifade ediyorsunuz demektir. Piyasada satılan hazır havuç suları bu amaç için kullanıldığı takdirde başarı oranı hemen hemen %70 oranında azalabilmektedir. Bu nedenle havuç suyunu mutfağınızda kendiniz taze olarak hazırlarsanız çok daha çabuk ve başarılı sonuç alırsınız.
Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.  


Kuru soğan (Allium cepa)


Kür: Üst solunum yolları enfeksiyonlarında 
Kaynamakta olan birbuçuk su bardağı klorsuz suyun içerisine ince kabuğu soyulmuş orta boy bir kuru soğanı dörde bölüp atınız. Beş dakika ağzı kapalı olarak kaynatınız. Ilıyınca içiniz. Onbeş gün boyunca aç karnına günde iki kez içilir. (öğleden evvel ve öğleden sonra). Eğer çalışıyorsanız, akşam yemeğinden önce ve akşam yatarken uygulayabilirsiniz. Soğuk olarak içilmez. Hafif ılıdıktan sonra yudum yudum içilmesi en doğru uygulama şeklidir.

Dikkat: Gastirit veya ülser şikayeti olanlar bu kürü uygulamamalıdır.

Not: Farklı bir amaçla soğan kürünü uygulayanlar, kışın gribe yakalanmadıklarını bildirmektedirler.

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle, bilmeniz gereken kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.  


Zindeleşmek (dinçleşmek) mi istiyorsunuz, sabahları yorgun mu kalkıyorsunuz?

Kür: Zindelik kazanmak veya sabahları yorgun kalkmaya karşı
Onbeş-onaltı adet taze maydanoz gövde saplarıyla beraber blendıra veya robota atılır. Üzerine iki yemek kaşığıtaze sıkılmış limon suyu ve yarım bardaktan biraz fazla, klorsuz su ilave edilir. Bir-iki dakika robot veya blendır çalıştırılır. Sabahları aç karnına kahvaltıdan on-onbeş dakika önce içilir.

Kürün uygulaması
2x15U + 7A (15 gün uygulama + 7 gün ara + 15 gün uygulama) = Toplam 30 günlük kür şeklindedir.

Bu formülün anlamı şudur: İki defa onbeş gün uygulanır ve her onbeş gün tamamlandığında yedi gün ara verilecektir. Toplam uygulama süresi otuz gündür. Uygulama sürelerine yedi günlük aralar dahil değildir. Her defasında taze hazırlanması gerekir. Yılda iki-üç kez tekrarlanabilir.

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta, kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir rahatsızlığı teşhis amacı yoktur.




Kemik Erimesi (Osteoporoz)
Brokoli içerdiği zengin kalsiyum oranından dolayı osteoporoz (kemik erimesi) hastalarına da iyi bir yardımcıdır. Lahana, brokoli, karnabahar, maydanoz hepsi birer kalsiyum deposudur. Birçok kez vurguladığım gibi, bir sebze veya meyvede bir mineralin veya farklı bir etkin maddenin bol miktarda bulunuyor olması, vücudumuza aynı oranda bolca alınır anlamına gelmez. Ancak, brokolide kalsiyum hem çok zengindir, hem de vücudumuza zenginliği oranında alınır. Özellikle menopoz dönemindeki bayanların bol süt içerek desteklemeye çalıştıkları kalsiyum açıkları sonuçsuz kalmaktadır. Ağırlıkça eşit miktarlardaki brokoli ve sütü karşılaştırdığımız zaman, brokoliden çok daha fazla kalsiyum aldığımızı görürüz. Süt içerek kalsiyum açığını kapatmaya çalışan osteoporoz hastalarının bu konudaki gayretleri boşunadır. Ayrıca, brokoli süte göre daha avantajlıdır, çünkü brokolide yağ yoktur ve kolesterolün düşürülmesinde iyi bir destekleyicidir, sütte ise kolesterolü yükselten yağ grupları vardır.
Yeri gelmişken belirtmekte tekrar fayda görüyorum, kemik yapısının en önemli inorganik (mineral) yapı taşlarından bir tanesi kalsiyumdur. Ancak, osteoporoz (kemik erimesi) hastalığı kalsiyum açığı problemi değildir. Süt ve süt ürünlerinin tüketilmesiyle de osteoporoza karşı önleyici veya koruyucu önlem alınmış olunmaz. Osteoporoz yaşlı insanlarda (kadınlarda menopoz ve menopoz sonrası, erkeklerdeyse altmış yaşından sonra) daha sık görülmektedir. D-vitaminiyle kalsiyum depolanması doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle D-vitamini eksikliği kalsiyum emilimini de azaltır. Yaşlı insanların gün ışığından kendilerini mahrum etmemeleri gerekir. Çünkü D-vitamini oluşumu için gün ışığı şarttır. Ayrıca, C-vitamini de kemik yapısının ağ-örgü yapısının oluşumunda ve korunmasında doğrudan etkilidir. Alman asıllı bilim adamı Prof. Dr. Jürgen Vormann yaptığı araştırmalarda C, K ve D vitamin takviyelerinin osteoporoz hastalarında fonksiyonel olduğunu 15.04.2004 tarihinde JournalMED’de yayınlamıştır. Brokolinin hem C-vitamini hem de kalsiyum deposu olduğu göz önünde bulundurulursa östeoporoz hastaları için önemi daha da belirginleşir.
Osteoporoz rahatsızlığının ortaya çıkışında birçok neden vardır. Vücudumuzun asit-baz dengesini ayarlayan en önemli organımız böbreklerimizdir. Besinler üzerinden aldığımız asidin fazlası böbrekler üzerinden idrar yoluyla vücuttan atılır. İleri yaşlarda, böbreklerin asit atılımı yavaşlayarak, vücutta gizli asit artımına veya asit birikimine neden olur. Asit miktarının artması kemik yapısındaki minerallerin, kemiği yavaş yavaş terk etmeye başlaması anlamına gelir ki, bu da kemik erimesinin ortaya çıkması anlamına gelir. Böyle durumda olan hastalara, asit yapıcı beslenme yerine,  bazik beslenmeyi destekleyici besinleri önermek oldukça faydalı olacaktır.

Kür: Kemik erimesine karşı
Taze ve koyu yeşil renkli olan brokoliden yaklaşık 200-250gram alınız ve kaynamakta olan yarım litre klorsuz suyun içerisine atınız. Ağzı kapalı olarak kısık ateşte altı dakika haşlayınız. Altıncı dakikadan sonra ocaktan indiriniz ve ağzı açık olarak ılımaya bırakınız. Yarısını sabah kahvaltısından yirmi dakika önce aç karnına, diğer yarısını da öğlen yemeğinden yirmi dakika önce aç karnına içiniz. 30 gün boyunca her gün taze hazırlanıp içilmesi gerekir. Haşlama suyu içerisindeki haşlanmış brokoliyi salatalarında tüketebilirler. Duruma göre zaman zaman kür tekrar edilebilir.



Kuru incir, mükemmel bir kan yapıcıdır. Öylesine güçlüdür ki, kısa zamanda alacağınız sonuç sizi şaşırtacaktır.


Kür: Kan yapıcı
Yarım litre kaynamakta olan klorsuz suya sekiz-dokuz adet kuru inciri ilave ediniz ve yedi dakika ağzı kapalı olarak kaynatınız. Yedi dakika tamamlandıktan sonra ılımasını bekleyiniz. Ilıdıktan sonra süzülür. Üçe veya ikiye bölerek öğünlerden on-onbeş dakika önce aç karına içilir.
2x21U+7A

21 gün uygulama+7gün ara+21 gün uygulama
toplam 42 günlük uygulama

şeklindedir. Bu formülün anlamı şudur: İki defa yirmibir gün uygulanır ve her yirmibir gün tamamlandığında yedi gün ara verilecektir. Toplam uygulama süresi kırkiki gündür. Uygulama sürelerine yedi günlük aralar dahil değildir. Her defasında günlük hazırlanması gerekir. Kuru incirleri bir kere koparıp veya bıçakla bir kez kestikten sonra kaynamakta olan suya ilave ediniz. Kuru incirlerin dışında beyaz pudrası varsa, soğuk su altında önce yıkayıp sonra ilave ediniz.

Not: Hekiminizin verdiği ilaçlar varsa mutlaka kullanınız. Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız. Öncelikle bilmeniz gereken nokta, kullanacağınız bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır. Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız. Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikâyetiniz ne olursa olsun, bu kitaptaki bilgilerle kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Bu kitabın içindeki bilgilerin kesinlikle bir rahatsızlığı teşhis amacı yoktur.  


Kuru öksürük veya bronşite karşı önerimiz hatmidir; Kaynamış bir bardak sıcak sütün içersine bir tutam (5-6 gram) hatmi ilave edilir ve karıştırılır. Beş dakika bekledikten sonra süzülerek yudum yudum içilir. Günde iki kez tekrarlanabilir. Şikayetinizin seyrine göre uygulayabilirsiniz. Sağlığınız daim olsun. Hekim kontrol ve önerilerini ihmal etmeyiniz.

Hatminin tomurcuklu olmasına özen gösteriniz. Aşağıdaki resimde görüldüğü gibi. 6-7 adet tomurcuğu patlamış mor renklidir.


  



Bütün Kürler :


Prof. Dr. İbrahim Adnan SARAÇOĞLU



resmi sitesinden alınmıştır